Öncelikle belirtmek isterim ki, yaşanan olaya bir cinsiyet farkı bakış açısı ile değil, insana-insanlığa yapılan bir davranış olarak yaklaşıyorum. Fakat bir gerçek de var ki o da kadınlarımızın toplumumuzdaki yeri. Bundan dolayıdır ki yaşanan vakada kadının olayın öznesi olması, durumun algı boyutunu arttırıcı bir etken. Olayın insani boyutundan ziyade ‘Kadına Şiddet’ vurgusuyla bu kadar öne çıkması, toplumumuzda kadının yerinin içler açısı göstergesidir ve kabul edelim ki bu çok ayıp bir gerçektir… Hani biz hep alışmışızdır ya Osmanlı tokadını dış mihraklara atmaya, yooookk bu sefer bu tokat bizim yüzümüze vurulan türden!
Turgut Vidinli olayının özüne bakıldığında sadece ‘Kadına Şiddet’in ortaya çıktığı durumsal bir olay örgüsü değildir aslında. İstanbul’un en işlek semtinde, en işlek mekanlarından birinde göz göre göre fazla hesap alınmaya çalışıldığının, hakkını arayan insanların üzerine kapılar kapatıldığının ve darp edildiğinin, güvenlik birimlerinin olaya nasıl duyarsız kalması gibi güvenlik, adalet, ahlak ve insan değerlerini aynı anda sorgulatan bir gerçek olaylar bütünüdür.
Turgut Vidinli olayı aynı zamanda bugünün dünyasında nasıl hak aranması gerektiğinin, nasıl birlik olunabileceğinin, toplumda nasıl uyanış sağlanabileceğinin, toplumun nasıl bilinçlendirilebileceğinin, yeni medyanın doğru kullanıldığında nasıl bir etki yaratabileceğinin, yani şartlar ve cinsiyetiniz ne olursa olsun haksızlık karşısında hak aramanın en doğru gösterge ve yöntemlerinden biridir esasında.
Dün sosyal medyada birçok insanın birlik olmasıyla, sivil toplum kuruluşlarının örgütlenmesiyle, ana akım medyanın olaylara yer vermesiyle, yani küçük de olsa sosyal ve toplumsal aktivizmle Turgut Vidinli’nin mühürlenmesine kadar uzandı. Tabiki buradaki mühürlenme mekanın uyguladığı fahiş fiyattan dolayı yapıldı. Bunun altını çizmekte yarar var. Olay şimdi adli makamlarda.
Güvenlik, adalet, ahlak ve insan değerlerinin sorgulanmasında yani toplum olarak nerede olduğumuzun daha iyi anlaşılmasına ve ileriye doğru bir adım atılmasına katkı sağlar.
Yaşanan bu durum ve olay toplumda bir ‘Katarsis’ etkisi olarak kalırsa işte orası üzücü olur.
Unutmamak gerekir ki asıl mevzular toplumun hep bir yerlerinde yara olarak kalmaya devam edecek.
Olayı yaşamış herkese geçmiş olsun dileklerimle….
Elinize sağlık güzel bir şekilde belirtmişiniz durum cinsiyetçi bir yaklaşım olmaktan çok insanlığı ve özgürlüğü hedef alan bir saldırı olarak değerlendirilmelidir.