Eklektik kültürün en ikonik simgelerinden biri olan Times Square ile nihayet buluştuk. Üstelik üçüncü kitabımın lansmanını da burada yaptığım için heyecanı tarif edilemez! 😊 Yazının sonunda ise çektiğim vlog’u izleyebilirsiniz.
Bu meydanın adeta kendine özgü bir sesi var. Nereye giderseniz gidin JAY-Z – Empire State Of Mind şarkısı bir şekilde bir yerlerde peşinizi bırakmıyor. New York City’nin Manhattan bölgesinde yer alan ve “Dünyanın Kavşağı” ya da “Işıkların Şehri” olarak bilinen bu ünlü meydan, her gün yaklaşık 340.000 yaya ziyaretçiyle ağırlıyor ve yılda 124 milyondan fazla kişi burayı ziyaret ediyor. Bu özelliği ile dünyanın en çok ziyaret edilen noktalarından bir tanesinden bahsediyoruz.
Times Square’deki devasa reklam panoları, sadece ticari bir tercih değil artık zorunlu bir düzenleme haline gelmiş. New York City’nin özel bir yönetmeliği gereği, Times Square’deki binaların belirli bir yüzeyinin artık led panolarla kaplanması gerekiyormuş. Meydanın karakteristiğini korumak amacıyla böyle bir düzenleme devreye alınmış.
Times Square’de şu an yaklaşık 250 reklam panosu bulunuyor. Burada bir LED erkanı kiralamanın yıllık maliyeti 1 ila 4 milyon dolar arasında değişmekte. Batı 42. Cadde ile Batı 47. Cadde arasında yer alan bu ikonik meydan, toplamda 47.000 metrekarelik bir alanı kaplıyor.
Meydan tarihindeki en büyük kalabalık ise II. Dünya Savaşı’nda ABD zaferini kutlamak için toplanmış. Tahminlere göre, bu kutlamaya yaklaşık 2 milyon kişi katılmış. Bu tarihi an, fotoğrafçı Alfred Eisenstaedt’in çektiği ve bir denizci ile hemşirenin öpüşmesini ölümsüzleştiren ikonik ‘Öpücük’ fotoğrafıyla hafızalara kazınmış; bu kare, Amerika’nın en ünlü öpücüklerinden biri olarak tarihe geçmiş.
Bugüne kadar 500’den fazla filme ev sahipliği yapan Times Square, Nasa’nın uzaydan çektiği şehir fotoğraflarında doğrudan fark edilen nadir yerlerden bir tanesi. 20. yüzyılın başlarında ünlenmeye başlayan bu meydan, o zamandan bu yana tiyatro, sinema ve eğlence mekanlarının merkezi haline gelmiş. Broadway müzikalleriyle ünlü bu bölge, hem yerel halk hem de turistler için vazgeçilmez bir destinasyon.
Times Square, Good Morning America programının canlı yayınlandığı ABC Times Square Stüdyoları, yan yana bulunan rakip Hershey’s ve M&M’s mağazaları, sayısız multipleks sinema gibi turistik cazibe merkezlerine de ev sahipliği yapıyor. Ayrıca, Times Square’in altında, normalde halka kapalı olan gizli bir metro istasyonu var. “Times Square Shuttle” olarak bilinen bu kısa hat, yalnızca Times Square ile Grand Central Terminal arasında çalışıyor ve genellikle yoğun saatlerde hizmet veriyor.
Times Square’in büyüleyici atmosferi, özellikle gece saatlerinde tam anlamıyla kendini gösterir. Ancak bu büyüleyici deneyimin tadını çıkarırken dikkat etmeniz gereken birkaç önemli nokta var. Öncelikle, bölgedeki evsiz nüfusun fazlalığı nedeniyle mağazalarda ve kafelerde lavabo kullanımı neredeyse yok. Ayrıca, dijital ekranların hipnotize edici cazibesine kapılıp fotoğraf çekerken ceplerinizi koruma altına aldığınızdan emin olun. Son olarak, birçok Hollywood karakteri sizinle fotoğraf çektirmek için peşinize düşebilir; bu konuda da temkinli olmanızı tavsiye ederim.
Times Square İsmini Nereden Alıyor?
Times Square meydanı ismini 1904 yılında The New York Times gazetesinin buraya taşınmasıyla alıyor ve New York’un en ünlü, ikonik noktalarından biri haline geliyor. O güne kadar “Longacre Square” olarak bilinen bu bölge, The New York Times’ın taşınmasıyla birlikte yeni bir kimlik kazanarak dünya sahnesine çıkıyor.
Bir yanıt yazın