Bu yazımda sizlerle oldukça ilginç bir çalışmayı paylaşmak istiyorum. Okullarda her zaman en önemli derslerin fen veya matematik gibi gösterildiği bir coğrafyada, okul çağından bu yana sanata yönelmiş ve bu yönde ilerlemeyi seçmiş kişileri görmekten ayrı bir keyif alıyorum.
Toplumların ve kültürlerin şekillenmesinde, kimliğini bulmasında ve bunu bir benlik olarak devam ettirebilmesinde sanatın yadsınamaz ve önemli bir rolü mevcut. Her ne kadar farkında olunmasa dahi sanat birçok anlamda ülkeler için bir yumuşak güç faktörü de olabilmekte.
İşte tam da bu noktada sizleri Didem Kalaycı ile tanıştırmak istiyorum. Türkiye’nin ilk minyatür sette çekilmiş kısa filmini hayata geçiren ekibin yönetmeni, senaristi ve diorama sanatçısı. Filmin tamamen minyatür bir set kullanarak hayata geçirilmesi amaçlanıyor ve çalışmalar devam ediyor. Ekip şu anda filmi tamamlamak için de bir kampanya yürütüyor. Filme yönelik kısa detayı da aşağıdaki videoda bulabilirsiniz.
Filmde kullanılan malzemeler polimer kil, foto blok duvarlar, ahşaplar, kumaşlar ve her türlü dönüştürülmüş atıklar kullanılarak oluşturuluyor. Film setinde ütü, sözlük, bilgisayar aydınlatma ışığı, okuma gözlüğü veya bibloya kadar yaşamımızda var olan her bir detay minyatür olarak yer almakta. Hızlı okuyunca kolay gibi geliyor ama minyatür bir üründe gerçekliği hissettirebilmenin zorluğunu düşününce yapılan iş bir kez daha taktiri hak ediyor.
Filmin minyatür bir sette çekilme fikri, başlı başına önemli bir konu çünkü o evreni bu kadar küçük detayları inşa edebilmek ve gerçek ruhu verebilmek kolay değil. Mekanlar günlük yaşamımızda bir rutini tamamlayan parçalarmış gibi görünebilir ama mekanların ruhu, motivasyonu, enerjisi, hafızası ve psikolojisi olduğunu da unutmamak gerek. O an fark edilmemesine karşın, gizil bir yönlendirici güçten bahsediyoruz. Bugün birçok üniversitede “Mekan Psikolojisi” başlığı altında derslerin var olması da konuya dair önemin bir göstergesi olsa gerek.
DİASPORA’NIN DÖRT AMACI
Diaspora’da da bu felsefeden yola çıkılmış. Türkiye’nin ilk minyatür sette çekilmeye devam eden kısa filminin amacı ise şu dört başlık altında toplanmış;
- Ülkemizdeki göç olgusunun yerini ve artan göç talebini farklı bir bakış açısı ile anlatmak
- Göçün iki yönlü etkisini göstermek
- Göçmen azınlıklara ve onların gündelik yaşamına dikkat çekmek
- Hikaye anlatmanın farklı yolları olduğunu göstermek
Diaspora, her bir noktasında ince bir emeğin olduğu farklı ve sıra dışı bir çalışma. Bu çalışmaya sizlerde destek olmak isterseniz burayı tıklayabilir ve bağışta bulunabilirsiniz. Katkınız size göre küçük olabilir ama sanatçılarda yaratacağı etki tahmininizden çok daha büyük olacaktır. O yüzden böylesine güzel işlerde desteğinizi esirgemeyin 😉
DİDEM KALAYCI KİMDİR?
Didem Kalaycı bir diorama ve minyatür sanatçısı, yönetmen ve senarist. Şu an Anadolu Üniversitesinde 3. sınıf Sinema ve Televizyon öğrencisi. Aynı zamanda çift anadal olarak sosyoloji okumakta. Daha önceki dönemlerde ilk kısa filmi olan “Benlik”, ulusal ve uluslararası birçok film festivalinde başarılar elde etti. Yakın zamanda da BAÜ’nin Netflix ile düzenlediği senaryo yazarlığı eğitimine kabul gören 4 kişiden biri olma başarısını elde etmiş genç bir sanatçı. Ayrıca TRT işbirliğinde Bahçeşehir Üniversitesi’nin yürüttüğü 9 aylık bir animasyon eğitim programı olan Animist’in yönetmenlik branşına kabul almış genç bir sanatçı. Daha fazla detay için ise didemkalayci.com adresini ziyaret edebilirsiniz.
Bir yanıt yazın