Endüstri 4.0’a doğru giderken şirketler rekabetçi güçlerini koruyabilmek için bütün yönleriyle değişen tüketici beklentilerine adapte olma eğilimindeler. Beklentileri doğru anlamak beraberinde doğru yatırımı da getiriyor.
Bugün tüketicilerin tercih sebeplerinin arkasında sadece fiyat, kalite ve maliyet gibi etkenler yer almıyor. Fiyat ve kalite dengesinin zaten bu kadar yaklaştığı bir düzende hiç yer almıyor.
Değişen dünyaya adaptasyon ve bu değişime paralel olarak tüketici beklentilerini doğru anlayabilme ve karşılayabilme, ortaya çıkan yeni taleplere uyum ve uyum sürecindeki hız, tercih etkenlerinin ilk sıralarında geliyor.
Ortak Bir Gruba Ait Olma
Markalar tarafından oluşturulan ortak platformlar o markayı kullanan tüketicileri aynı çatı altında birleştirebiliyor. Buna en güzel örneklerden bir tanesi Nike tarafından geliştirilen Nike+ uygulaması.
Nike, geliştirdiği Nike+ ile kendi tüketicilerini ortak bir platformda buluşturuyor. Bu sayede aynı markayı kullanan kullanıcılar arasında ciddi düzeyde ortak bir bağ yaratılıyor. Bu kanal ile Nike kullanıcıları rota oluşturabiliyor, hızlarını takip edebiliyor, arkadaşları ile arasındaki farkı görebiliyor, sesli geribildirimler alabiliyor, koşu sırasında müzik dinleyebiliyor, sosyal medya kanallarında aktivitelerini paylaşabilir. Ayrıca Nike aylık olarak da bu kitlelere yönelik aktiviteler düzenleyebiliyor.
Yani tüketicilere sadece ürünü aldırmak değil onları bir gruba ait hissettirmeye çalışmak, aynı tüketiciler arasında tatlı rekabet yaratmak önemli olmaya başlıyor.
Görsel Kaynak: http://tech.firstpost.com
Flawsome – Kusursuz Markalar Dönemi Sona Erdi
Flawsome, TrendWatching tarafından ortaya çıkarılmış bir tanımlama. Kendileri de bu tanımlanmanın bugüne kadar uydurdukları en iğrenç isim olmaya aday olduğunu söylüyorlar 🙂 Neyse biz işin özüne bakalım.
Görsel Kaynak: https://spin.atomicobject.com
Günümüzde tüketiciler kusurlarını gizleyen şirketlerden ziyade, kusurlarını kabullenen ve uygun aksiyon alabilen şirketlere daha çok bağlanıyor. Bugün, bu durum şirketler için bir tercih olmanın ötesine geçmiş durumda.
Kimler özür dilemedi ki; Volkswagen, BMW, Facebook, MCDonalds, Paypal, Hyundai, Coca-Cola gibi büyük şirketler hatalarını kabul edip, özür dileyen şirketlerden sadece birkaçı. Hatasını kabul edip özür dileyen şirketler güven endekslerinde her zaman daha iyiye doğru gidiyor.
Tabi ki bu süreçte zamanlama, samimiyet ve gerçekten isteyerek yapılması yani durumu düzeltici çaba içinde olunması önemli kriterler. Bunlar olmadan atılacak adımlar, bugünün dünyasında ters tepecektir.
Maliyetleri Düşürme
Gelişen ve giderek yaygınlaşan iletişim dünyasının getirdiği kolay iletişim, tüketicilerin ortak paydada buluşarak olabildiğince maliyetlerini düşürme eğilimindeler.
Örneğin; Avrupa’daki en büyük yolculuk paylaşımı hizmeti olan BlaBlaCar, boş koltuğu olan sürücüleri, yolculuk arayan insanlarla bir araya getiriyor. Dünyanın 22 ülkesinde 30 milyon fazla üyesi olan Bla Bla Car ile yolculuklarını paylaşıyor. Bla Bla Car ile bugün dünya genelinde ortak bir maliyet düşürme hareketi söz konusu.
Görsel Kaynak: http://tech.eu/
Aplikasyon Ekonomisi
Akıllı telefonların hayatımızda daha çok yer almasıyla birlikte, mobil uygulamaların önemi daha da artmaya başladı. Tüketiciler aldıkları hizmeti artık uygulamalar ile yönetme eğilimindeler. Bugün markaların mobil uygulamalar ile tüketicilerine sunacakları faydalar, memnuniyeti ve tekrar tercih edilmeyi belirleyebilecek türden.
Nielsen’in yaptığı bir araştırmaya göre akıllı telefon kullanıcıları aylık yaklaşık olarak 30 saatlerini uygulamalarda geçiriyor ve uygulamalar, “öğrenmek istiyorum”, “gitmek istiyorum”, “satın almak istiyorum”, “yapmak istiyorum” gibi anlarda temel bir rol oynuyor.
Artık uygulamalar ile araçların, evlerin, banka işlemlerinin, devlet işlemlerinin kısacası hayatın yönetilebildiği bir zaman dilimindeyiz.
Görsel Kaynak: http://image.slidesharecdn.com/
Ödüllendirme
İşin özeti tüketiciler markalardan çok daha fazlasını bekliyor. Bu kimi zaman markaların oluşturduğu sadakat projeleri ile ortaya çıkabilirken, kimi zaman kampanyalarla kendisini gösterebiliyor, kimi zamanda ürünün ana işlevini yerine getirerek bir ödüllendirme mekanizması ortaya çıkarılabiliyor.
Sonuç olarak ödüllendirme mekanizması artık tüketiciler tarafından talep edilen bir tatmin beklentisi. Örneğin; Alfa Bank yaptığı bir çalışma ile spor yapan müşterilerin fiziksel hareketleri izleniyor ve uygulamalar sayesinde yapılan hareketler, banka hesabına aktarılıyor. Bu sayede de müşteriler, tasarrufları için normalden daha yüksek bir faiz alabiliyorlar.
Tüketicilerinizi ödüllendirin! Bunu yaparken Alfa Bank gibi çapraz kampanyalar yapabilirseniz ne ala 🙂
Görsel Kaynak: http://www.senteo.net/
Mobil Ödeme/ Hızlı Alışveriş
Bugün, tüketiciler satın alma, iletişim gibi birçok işi aynı anda yapmak istiyorlar. Yani zaman kavramını maksimize etme durumu söz konusu. Bundan dolayı artık satın almaları önceden yaparak gittiğinde zaman kaybetmeden ürününü alma durumu ortaya çıkıyor.
Buna en güzel örneklerden biri Starbucks. Starbucks’ın mobil uygulamasını şu anda 16 milyon kişi aktif olarak kullanıyor. Starbucks’ın yaptığı resmi açıklamaya göre 2015 yılında ABD’de haftada 8 milyon mobil ödeme alındı. Bu ne anlama geliyor derseniz cironun sadece %19’u 🙂
Paypal tarafından yapılan ve 22 küresel pazarın mobil ticaret faaliyetlerine dayanan öngörülere göre 2013 yılındaki mobil harcamalar 102 milyar dolar düzeylerindeyken bu rakamın 2016 yılında 290 milyar dolar düzeylerine çıkacağı öngörülüyor.
Bir şirketin en temel amacının kar elde etmek olduğu düşünürse bu değişim tüm şirketlerin işine gelecek türden. Geri durmak yerine daha inovatif olup biran önce sistemlere entegrasyon yapmak faydalı olacaktır.
Görsel Kaynak: https://micheleleung1.files.wordpress.com
Şimdi Dünyası / Gerçek Zamanlılık
Zaman ve mekan sınır olmadan doğrudan iletişim ile gerçek zamanlı etkileşim bugünün en önemli gerçeklerinden biri. Örneğin; geçtiğimiz günlerde hediye almak için Mango’nun mağazasına gittiğimizde alacağımız ürün mağazada olmamasına rağmen çalışan kişi elinde iPad’i ile gelip online mağazadan hemen siparişimizi aldı. Yani ‘O An’da bizi yakaladı.
Bugün tüketiciler gerçek zamanlı tepkileri önemsiyor, değer veriyor ve etkileniyor. Bu etkinin gücü yapılacak standart pazarlama çalışmalarına göre x3, x4 kat daha etkili olabiliyor. Çünkü işin en temelinde beklenmeyen zamanda, doğrudan iletişim söz konusu. Bir mekana gittiğinde yapılan bir yer bildirimi sırasında yazılan olumsuz yoruma karşında ilgili yerin sorumlusunun hemen kişinin yanına gidip konuyla ilgilenmesinden bahsediyoruz. Bahsedilen bu konu etkili gelmesinin yanında sistemsel düzeyde işlemesi ise bir o kadar zor. Bundan dolayı şirketlerde bu konulara yönelik.
Görsel Kaynak: http://asteltr.com/
Ana Banner Görsel Kaynak: http://nationalcollective.com
Bir yanıt yazın