Kelime kökeni olarak Arapça’dan gelen ve açık arttırma yolu ile satış olarak tanımlanan Mezat, tarihin çok eski yıllarından bu yana süregelen bir kültür. İlk olarak Antik Mısır’da köle mezatlarıyla ortaya çıktığı düşünülen ve daha sonraki dönemlerde değişime uğrayan bu kültür günümüze kadar uzanmış durumda.
Çok uzun yıllar boyunca insan ticareti üzerinden gerçekleşen eski tarih mezatları daha sonrasında yavaş yavaş bugünkü şekline bürünmeye başlamış. Araştırdığım kadarıyla bu sürecin şekillenmesinde ise savaşlarda askerler tarafından elde edilen ganimet eşyalarının pazarlarda satılmaya başlaması bu dönüşüme büyük öncülük etmiş.
Osmanlı döneminde de mezat oldukça yaygın bir kültürmüş. O dönemlerde İstanbul bu işin yine merkezinde yer almış ve dönemin ilk mezatçılar Kapalıçarşı diye adlandırdığımız bölgede ortaya çıkmış. Her ne kadar ilk ortaya çıkışı çok tasnif edilemeyecek şekilde olsa dahi bugün mezadın geldiği durum oldukça keyifli, duygusal ve heyecanlı bir olay örgüsüne sahip.
Günümüzde mezat kültürünün yaşatıldığı en önemli yerlerden biri İstanbul’un Balat semti diyebiliriz. Tarihi dokusu, özgün yaşam şekli ve son zamanlarda meşhur dizilere ev sahipliği yapması ile tanınan Balat, aslında birçok mezatçıya da ev sahipliği yapıyor. Bende hem bu deneyimi tekrar yaşamak hem de bunu vlog kanalıma çekmek için Balat’ta bulunan ‘Falan Filan’ı ziyaret ettim.
Falan Filan en heyecanlı mezatların yapıldığı, gündüz kafe akşam mezat dükkanına çevrilen keyifli bir mekan. 30 yıldır mezat dünyasının içerisinde olan, konunun müdavimi Selçuk Abi ile de oldukça keyifli bir röportaj yaptım. Kendisine sorduğum tüm sorulara içinden geldiği gibi cevaplar verdi ama sanırım ‘Karşılaştığın en ilginç olay neydi?’ sorusuna verdiği yanıt oldukça ilginçti. Kaderin cilvesi midir bilinmez ama yıllar önce satmak zorunda kaldığı babasının kırbacını başka bir mezatta görmüş ve değeri ne olursa olsun onu almış. İzleyince sizde o duyguyu zaten hissedeceksiniz.
HER EŞYANIN AYRI BİR HİKAYESİ VAR
Mezat ile Antik Eşya durumunun birbirinden farklı olduğunu söyleyen Selçuk Abi, antik eşya sürecinin çok daha farklı uzmanlıkları olduğu aktardı. Burada satılan her eşyanın bir duygusu ve hikayesi var. Siz aslında o hikayeyi satın alıyorsunuz ve o ürün onun için değerli oluyor. İnsanlar artık ev ziyaretlerine giderken baklava almak yerine bizden eşya almayı tercih etmeye başladı. Kalıcı ve hikayesi olan bir hediye vermek artık çok daha cazip diyor Selçuk Abi.
Eşyaları genellikle eskicilerden topladıklarını ama isteyenlerinde eşya satmak için geldiğini, çevre evlerden eski eşyaları aldıklarını, bu işin bölge için önemli bir geçim kaynağına dönüştüğünü de cümle arasında bizimle paylaşıyor. Fransa’dan dahi eşya aldıklarını, en temel amaçlarının ticaretten ziyade gönül birliği kurmak olduğunu belirtiyor ama her işin bir bedelinin olacağını ama bunu çok küçük komisyonlar (alıcı ve satıcıdan %10 alarak) alarak işleyişi şu an devam ettirebildiklerini de aktarıyor.
Falan Filan’e sadece mezatı izlemek için gelip herhangi bir ürün almadan da gidebilirsiniz. Ben her zaman bu şekilde gelsem de mutlaka bir şeyler alıp gidiyorum. Özellikle ürünlerin yaşanmışlıkları beni çok etkiliyor. Bir gün Balat’a yolunuz düşerse mutlaka mezat kültürünü deneyimlemenizi öneririm. Her yönüyle keyifli ve heyecanlı bir süreç olduğunu söylemeliyim.
Hadi gelin şimdi Balat’ta bir mezat gününün nasıl olduğuna dair hazırladığım Vlog’u izleyelim.
Bir yanıt yazın