Günlük hayatımız da reklama mağruz kalmadığımız zaman dilimi oldukça az. Artık hayatımızın hemen hemen her yerinde reklamlar bizimle birlikte. Hal böyle olunca da markalar açısından fark edilen ve net olan reklamların önemi daha fazla artıyor. Günümüzün reklam bombardımanının içerisinde ise tüketicinin ilgisini toplayabilecek reklamları tasarlamak göründüğü, söylendiği veya yazıldığı kadar ise kolay bir iş olmuyor. En azından ortaya çıkan reklamlardan bunu net bir şekilde anlıyoruz 🙂
Reklamcılıkta kullanılan bir çok mecra mevcut. Bu mecralar içerisinde “raket reklamları” -özellikle büyük şehirlerde- önemli ve değerli alanlardan bir tanesi.
Gelelim konumuza…
Birkaç haftadır İzmir sokaklarında basitliği hedef almış ve gerçektende basit bir şekilde tasarlanmış, bir o kadarda fark edilir olan Lacoste ve Little Big’in raket reklamları ile karşılaşıyorum. Ben kolay kolay raket reklamlarına dikkat eden biri değilimdir. Yani raketlerdeki reklamları okurum, görürüm ama hafızamda yer etmez (Bazen alanımın getirdiği zorunluluktan dolayı detay inceleme yaptığım raket reklamlarını saymazsak). Fakat son birkaç haftadır Lacoste ve Little Big’in tasarladığı reklamlar normalin tam aksine ciddi şekilde dikkatimi ve ilgimi çekiyor, odağımı topluyor.
O zaman bu iki markanın raket reklamlarının küçük bir analiz yapmaya ne dersiniz? 🙂
Sadelik: Reklamları incelediğinizde her iki markanın reklamlrınında üç parçadan oluştuğu görülüyor. Marka logosu, ürün görseli, ürün ismi veya internet adresi. İyi bir sadelik düzeyi yakalanmış.
Odak Toplayıcılık: Reklamlar gören herkesin odağını toplayacak şekilde tasarlanmış. Özellikle ürünü başarılı bir şekilde ön plana çıkarıyor. Reklamlar uzaktan dahi çok net bir şekilde algılanıyor.
Kalite: Reklamlarda ürün öylesine net bir şekilde konumlandırılmış ki bu netlikten olsa gerek kalite algısı öne plana çıkıveriyor. Renkler ve arka planlar uyum içerisinde konumlandırılmış.
Güven: Reklamlarda markaların ondan da koy, bundan da koy kafalarında olmadıkları çok açık ve net. Yani benim ürünüm en önemli mesajımdır diyorlar. Bundan dolayı sadeliğin getirdiği bir güven yaratma durumu söz konusu.
Güdülenme: Genel olarak marka imajının zihnlerde net ve olumlu olduğu tüketiciler o markaya güdülenir. Sanırız bu reklamlarda bu düzey iyi bir şekilde yakalanmış. Bu güdülenme sayesinde markaya karşı bir bağlılık ve sevgi oluşma durumu da söz konusu diyebiliriz. En azından reklamların yanından geçen insanları bir süre gözlemlediğimde bu duygu hissetim.
Bilmiyorum sizin oralarda durumlar nasıl ama İzmir’in farklı yerlerinde bu iki markanın reklamlarına odaklanmış durumdayım. Nerede görsem dikkatimi çekiyor. Özellikle Lacoste bir çok farklı rakette farklı ürünlerini kullanmış. Güzelde olmuş!
Sonuç olarak hem Lacoste hem de Little Big iyi iş çıkarmışlar. Tebrikler!
Küçük Bir Not: Bu yazıyı okuduktan sonra raketlerdeki reklamları incelediğinizde bir çok reklamın ne kadar karmaşık olduğunu göreceğinizi düşünüyorum.
Bir yanıt yazın