Hayatımızın dijitalleşmesiyle birlikte tüketimlerimizin şeklinde ve süresinde de değişimler ortaya çıkmaya başladı. Bu değişime uygun nitelikteki kanallar, tasarımlar, uygulamalar ve içerikler ise kendi alametifarikalarını yaratıyorlar. Yaşam sarmalı teorisine göre her geçen gün kısalan değişimlerin süresi içerisinde dijital içerik yaratıcılığı da kendine etkin bir yer buldu. Ortaya çıkan bu tüketim döngüsü içerisinde markalar daha yaratıcı ve farklı olabilmek adına bu alanlara özel odak çalışmalar yürütmeye başladılar.
Dijital kanalların farklı iletişim dilleri, kitleleri ve kültürlerinin ortaya çıkması bu çalışmaları daha da zorlaştırdı. Normal şartlar altında markalarda yılda dört veya beş yaratıcı çalışma ortaya çıktığında etkin ve başarılı olarak sayılan yıllardan ayda dört veya beş yaratıcı içerik çıkarıldığında yetmediği dönemlere geldik. Şüphesiz ki bu doyumsuzluğu yaratan en etkili mecra dijital kanallar. Bu kanalların en büyük farklılığı ise yazılı olmayan kuralların ortaya çıkardığı iletişim dili oldu. Bu kurallar bütünü dijital içerik üreticiliğini diğer kanallardan farklı bir yere konumlandırdı. Çünkü dijital iletişim kanalları tam bir içerik tüketicisi. Doğru zamanlama, anlık iletişim, çeviklik, yaratıcılık, doğallık, farklılık, hikaye bütünlüğü, bütünsellik, anlık denetim gibi kavramları bir arada ve en etkili şekilde sunmak gerekli. Tabi bunlar sunulduğunda etki yaratacağı kesin mi işte orası işin heyecanlı kısmı 🙂
Bu gerekliliğin içerisinde bu çalışmaları sadece sizin değil bir çok markanın da yaptığını göz önüne aldığınızda ve bir tüketicinin hesaplarında en az ondan fazla markayı yakından takip ettiğini düşündüğünüzde zorluğun katsayısı da artmakta.
İşte bu gerekliliğe yardımcı olacak bir fikir Washington Langley’deki Fusionspark Media’dan Russell Sparkmen tarafından geliştirildi. Bu program Sparkmen tarafından 1-7-30-4-2-1 olarak isimlendirildi.
Program kendi ihtiyaç ve taleplerinize göre düzenlenebilecek bir esnekliğe sahip. Programında temel mantığı rakamların ifadelerinde yatıyor.
1 | 7 | 30 | 4 | 2 | 1 |
Günlük | Haftalık | Aylık | Üç ayda bir | Altı ayda bir | Yılda bir |
1=Günlük
Facebook, Twitter, Google Plus gibi dinamik bir içerik akışına sahip olan kanalların güncellemeleri, sayfalara (blog, forumlar vb.) yapılan yorumlara verilen cevaplar veya kullanıcılar tarafından yaratılan içerikler.
7= Haftalık
Web sitelerinizde yayınlanacak haberler, Linkedin gibi fazla dinamik olmayan ağ güncellemeleri, blog içerikleri, sosyal medya kanalları için yaratılabilecek hap videolar
30=Aylık
e-bülten gönderimleri, hap videoların daha gelişmişleri ve detaylandırılmışları, bloglarda yayınlanacak derinlemesine yazılmış bir veya iki araştırma yazısı, bloga konuk yazar alınması, müşteri başarı hikayelerinin yayınlanması, şirket yöneticileri ile sektör çalışmaları üzerine yapılacak aylık röportajlar, online kanallarda yapılacak yarışmalar, webinerler.
4: Üç ayda bir
Şirket içi basılı yayınların online versiyonlarının yayınlanması, üç aylık özel bülten sayısının hazırlanması, şirket üst yöneticilerinin çeyrek değerlendirmeleri, iç ve dış müşteri ayrımı ile bu kanallara özel yürütülecek şirket bilgilendirme çalışmaları, mobil içerik güncellemeleri (uygulamanın kullanım türüne göre değişebilir).
2: Altı ayda bir, 1: Yılda bir
Bu kanalı doldurmak için Russell Sparkmen: “ Doğru yapılırsa bir yılda veya altı ayda yapılacak bir etkinlik videoya çekilmeye değer bir şey olacaktır, dolayısıyla videoyu haftalık, aylık ya da üç aylık gereksinimleri doldurmak için kullanabilirsiniz, “diyor. Dolayısıyla yılda bir yada iki kere daha ziyade bir kutlama, bir etkinlik, bir duyuru olan içerik pazarlaması etkinlikleri düşünün diye ekliyor (Dijital Çağda İçerik Yönetimi Kuralları S: 103)
Bunun için ise önerilerini şu şekilde toparlıyor;
- Sektör ile ilgili yıllık bir e-kitap hazırlanması,
- En iyi uygulamalar kılavuzu,
- Yıllık bir konferansta konuşma ya da sunum,
- Bir yarışma veya çekiliş,
- Iphone, facebook uygulaması ya da aracı veya bir grafik bileşeni yaratın ve kullanıma sunun,
- Oyun üretilmesi
- Canlı veya sanal bir etkinlik organize edin. Oturumları daha sonra haftalık, aylık ve üç aylık içerik gereksinimlerinde kullanmak üzere videoya çekin.
Burada ne yaratırsanız yaratın arama motorları ile optimize edildiğine dikkat etmek önemli bir kıstas. Site veya blog entegrasyonlarını unutmayın, hashtag gibi kullanımları göz ardı etmeyin. Bu içeriklerin satışa veya sosyal paylaşıma etki edebilecek bir çağrıda bulunduğundan emin olun. Haberleri farklı şekillere sokun. Yani sadece bir haberi yayınlamakla kalmayın onu neden önemli olduğunu dair görüşleri aktarın. Bunları mutlaka yapın aksi taktirde içerik anlık olarak tüketimde kalacaktır.
Russell Sparkmen’in ortaya koyduğu bu teoremi uygulamak bir anda içerikleriniz de çok farklı değişmelere yol açmayacaktır. Çünkü o kısımda en etkili olan sizsiziniz. Bu teorem işleri kolaylaştıracaktır. Zorda kaldığınızda sizi rahatlatacak, düzenli bir içerik akışı yaratmanızı sağlayacaktır. Bu çalışmanın bu şekilde değerlendirildiğinde daha etkin olacağı fikrindeyim.
Not: Bu yazıda kaynak olarak Ann Handley & C.C. Chapman tarafından yazılan “Dijital çağda İçerik Yönetiminin Kuralları” kitabından kaynak olarak yararlanılmıştır.
Bir yanıt yazın